• Cancel
    Filter
Filter

43. ONLINE KOLEKSİYONLUK ESERLER MÜZAYEDESİ

TABLOLAR:
Sn. Bayram KARŞİT
Mimarsinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Yüksek Resim Bölümü Türk Resim Sanatı Uzmanı

Sn. Agop EGOYAN
Ressam, Sanat Danışmanı

Müzayedemizde uygulanan komisyon oranı %10, KDV oranı ise %18'dir. Ödeme süresi müzayede bitiminden sonra 7 iş günüdür, Açık arttırma sonrası "SATIŞ İPTALİ, CAYMA HAKKI veya ALIMDAN VAZGEÇME" söz konusu değildir, cezai şart olarak % 30 aracılık hizmeti uygulanır.



Müzayedemizde beğenilerinize sunulan eserler konularında uzman danışmanlarımız tarafından ekspertizi yapılmakta ayrıca, 2863 sayılı "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"na göre T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müze uzmanlarınca (Topkapı Sarayı Müzesi, Askeri Müze, Ayasofya Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi tarafından kontrol edilerek onaylanmakta, yasa kapsamına giren ve gerek görülenlere ise belge verilmektedir.

Lot: 102 » Tablo

NECMEDDİN OKYAY

"Yeni doğan Çocuğa Şiir" Sekiz satır talik hat yazı ile levha. Ketebeli. ([Üsküdar Yeni Vâlide Cami’nin baş-imâmı ve Üsküdar Mahkeme-i Şer‘iyyesi baş-kâtibi Mehmed Abdünnebî Efendi ile Binnaz Hanım’ın oğlu olarak H. 11 Rebi’ü’l-ahir 1300/M. 29 Ocak 1883 tarihinde Üsküdar’da Durbali Mahâllesi’nde doğdu. Öte yandan doğum tarihine ilişkin olarak farklı kaynaklarda 1, 5, 9 ve 28 Ocak tarihleri de verilmektedir. Asıl ismi Mehmed Necmeddîn’dir. Üsküdar’daki Karakadı Mektebi’ni bitirdikten sonra Ravzâ-i Terâkkî Mektebi’ne girdi.

Atik Vâlide Cami’nin imâmı Kasabzâde Mehmed Efendi’den başladığı hıfz-ı Kur’an’ı, hocasının vefât etmesi üzerine mezkûr mektebin mu’allimlerinden Hâfız Şükrî Efendi’den tamamladı. Üsküdar’daki Kapudân Paşa Cami’nin imâmı Hâfız Ahmed Nazîf Efendi’den aşere ve takrîbden icâzet aldığı gibi, Tedkîkat-ı Şer‘iyye Meclisi mümeyyizânından, Çinili Cami’ imâmı Nûrî Efendi’nin Atik Vâlide Cami’ndeki dersine devam ederek icâzet-i ilmiyye aldı. - Medresetü’l-hattâtîn’in 1925’te Hattat Mektebi ve 1929’da Şark Tezyînî San‘atlar Mektebi’ne dönüştürülmesinden sonra da muallimliğe devam ettiği gibi, mektebin 1936’da Güzel Sanatlar Akademisi’ne bağlanmasının ardından da görevini sürdürdü. 1948 yılının ocak ayında buradan emekli olduktan sonra, sanat çalışmalarına adetâ bir “dârü’l-ma’arif” olan Üsküdar Toygartepesi’ndeki hânesinde devam etti. Son yıllarında gözlerine peydâ olan rahatsızlık nedeniyle sanat çalışmalarından uzak kalan Necmeddîn Okyay, 5 Ocak 1976 tarihinde, 93 yaşında olduğu hâlde vefât etti. 40 sene bilâ-fâsıla görev yapmış olduğu Üsküdar Yeni Vâlide Cami’nde edâ edilen cenâze namazını müteakib Karacaahmed’deki aile kabristânına defnedildi.) 38x56 cm.

Details
Lot: 103 » Tablo

MUSTAFA İZZET EFENDİ (KAZASKER)

"Allah'a Övgü ve Yakarış" altı satır nesih hat ile yazılı hat levha. Ketebeli. Hicri 1293 (Destân Ağazâde Mustafa Ağa’nın oğlu olarak H. 1216/M. 1801’de Tosya’da doğdu. Ana tarafından nesebi, Şeyh Seyyid İsmâ’il-i Rumî’ye dayanır. Babasının vefâtı üzerine, annesi tarafından çocuk denebilecek yaşta iken İstanbul’a gönderilir. Henüz 13 yaşında ve Fâtih’teki Baş Kurşunlu Medresesi’nde ilim tahsîl ederken Bahçekapısı’ndaki Hidâyet Cami’nde Cuma selâmlığına çıkan Sultan Mahmud’un huzurunda edâ ettiği na’t-ı şerîfin beğenilmesi üzerine Silâhdâr Gâzî Ahmed Paşazâde Alî Bey’in himâyesine verilir.

3 sene onun dâiresinde tahsîl ve terbiye görüp hüsn-i hat dersleri aldıktan sonra Galata Sarayı’na çerağ edilir. Orada da 3 sene kaldıktan sonra H. 1236/M. 1820’da Silâhdâr Alî Paşa’nın iltimâsı ile Enderûn’a alınır. Burada da Kömürcüzâde Hâfız Şeydâ’dan musıkî dersleri alıp neyzenlik ve hânendeliğe çalışır. Ancak daha sonra askerliğe geçmek arzusuyla saraydan çerâğ olmak ister. Kabul görmemesi üzerine 100 guruş mâhiye ihsân ile H. 1245/M. 1829’da hac vazifesini ifâ etmek üzere saraydan ayrılır.

Nakşibendî Târikatı meşâyihinden Kayserili Alî Efendi ile birlikte Hicaz’a giderek, Abdullah Dehlevî hulefâsından Şeyh Mehmed Cân Efendi’ye hizmetine girer. Oradan Mısır’a geçerek 7 ay kadar orada kalır. İstanbul’a döndükten sonra da Mahmud Paşa Hamamı civârında bir hâneye yerleşerek, başında Nakşî tâcı ve sırtında Dehlevî hırkası olduğu hâlde saray yaşantısından uzak durmaya çalışır.

Ancak bir Ramazân günü Bayezid Cami’nde kamet aldığına şâhid olan Sultan Mahmud, hizmetini terkederek bu kıyafete girdiği için kendisine pek ziyâde kızıp nefyine fermân verir. Araya girenlerin delâleti ile affedilerek, tekrar Sultan Mahmud’un muhabbetini kazanan Mustafa İzzet Efendi, ömrünün sonuna kadar sultanın sâz nevbetlerine devam ederek nice lütûf ve iltifâtına nâil olur. Muhtelif tarihlerde muzıka ve hademe-i hümâyûnun hutût muallimliklerine tayin edilir.

Sultan Abdülmecîd’in cülûsundan sonra da Eyüp Sultan Cami hitâbetine getirilir. Ayrıca Lâleli Cami Evkafı’nın kaymakamlığı da uhdesine tevcîh edilir. 1261 senesi Muharrem’inde (Ocak-1845) Eyüp Sultan Cami’nde Sultân Abdülmecîd’in huzurunda okuduğu hutbe pek ziyâde beğenildiğinden imâm-ı sânî-i sultânî olur. Bu arada ilmiye kademelerinde de hızla yükselerek muhtelif tarihlerde Selânik, Mekke ve İstanbul kadılığı payelerini elde eder. Receb-1265/Mayıs-1849’ta da Anadolu Kazaskerliği pâyesini alır. 23x27 cm.

Details
Lot: 105 » Hat

MAHMUD CELALEDDİN EFENDİ

"Arapça Kaside" Dört satır sülüs ile yazılı hat levha. Ketebeli. (İmzanın sol tarafı dönemin'de kesik olarak murakka edilmiştir) Sene 1245 ] 32x27 cm.

Şeyh Muhammed Nakşibendî’nin oğlu olup Dağıstan’da doğdu. Bazı araştırmacılar H. 1163/M. 1750 yılı dolaylarında doğduğunu ve babasının isminin Abdullah olduğunu ileri sürmektedir. Babası ile beraber İstanbul’a göçerek Eyüp Nişâncası’ndaki Şeyh Murâd-ı Buharî Dergâhı’na yerleşti. Hüsn-i hatta meraklı olduğundan, dergâhın müdâvimlerinden Ak Molla Ömer Efendi’den aklâm-ı sitte dersleri aldı. Ayrıca Şeyh Abdüllatîf Efendi’den de istifâde etti. Bilâhare Yamakzâde Sâlih Efendi’ye mürâcaat ettiyse de, kimseye baş eğmeyen karakteri ve son derece iddialı hâlleri nedeniyle reddedildi. Konyalı Ebûbekir Râşid Efendi’den de “İyi yazmak, çok yazmağa mütevakkıfdır!” cevabı ile geri çevrilince, Şeyh Hamdullah ve Hâfız Osman’ın eserlerinden faydalanarak azim ve gayret ile yazıda tekemmül etti. Arayış içindeki bu döneme ait yazılarına “Mahmûdü’l-mevdûd” ketebesini düştüğünü Uğur Derman nakletmektedir.  Boğaziçi’nde Beylerbeyi’ndeki hânesinde sofîyâne bir hayat süren Mahmud Celâleddîn Efendi’nin neredeyse tümüyle hüsn-i hatta hasretmiş olduğu ömrü H. 1245/M. 1829’da son bulduğunda, müntesiblerinden olduğu Eyüp Nişâncası’ndaki Şeyh Murâd-ı Buhârî Dergâhı’na defnedilmiştir. Mizânü’l-hat’ta ise “17 Zi’l-ka’de günü 120 yaşında olduğu hâlde vefât etti” şeklindeki beyan edilmiştir. Mezartaşının kitâbesi şöyledir:
Hüve’l-hâyyü’l-bâkî
Meşâyih-i hattâtînden cennet-mekân merhûm ve mağfûr Mahmûd Celâleddîn Efendi’nin rûhu içün el-Fatihâ. 

Details
previous
Go to Page: / 10
next